InfoGero

Nasıl Yaşlanalım?

20.02.2019 Prof. Dr. İsmail Tufan






İnsanın en büyük ödevi yaşlanmaktır. Çünkü ömür boyu yerine getirmek zorunda olduğu bir ödevdir. Meslekten emekli oluruz, ama yaşlanma işinden hiçbir zaman emekliliğe ayrılamayız. Kim yaşlanma görevinden vazgeçerse, o kişi hızla yaşlanacaktır, hızla yaşlılığın kötü yüzüyle karşılaşacaktır. Yaşlanmayı ömür boyu devam eden bir görev olarak kabul edip, bu görevin gereklerini yerine getirenler ise, en ileri yaşlara kadar bedensel ve zihinsel sağlığını koruma şansını elde edecektir. Bu yüzden bedeninizi, zihninizi ve sosyal ilişkilerinizi daima korumaya ve geliştirmeye çalışınız.

Sağlığın önemini anlatmaya gerek yok, buna karşın sağlığı korumak için ödevlerimizi yerine getirip getirmediğimizi kendimize sormalıyız. Sadece sağlık bilinci yeterli değildir, aynı zamanda sağlık davranışları, yani sağlığı koruyucu eylemler ve tutumlar da gereklidir.

Devletimiz bugün sağlığımızı korumamız için birçok hastalık önleyici hizmetler sunuyor. Bunlardan yararlanmayı ihmal etmeyiniz. Hastalanınca değil, hastalanmadan önce doktora gidiniz. Sağlık kontrolünden geçiniz.

Yaşam tarzınızı gözden geçiriniz. Yaşam tarzınızın sağlığı bozan özelliklerini keşfediniz ve bunlardan vazgeçmenin çarelerini arayınız. Örneğin nikotin ve alkol tüketimi bunlardan ikisidir. Yaşam tarzımızı değiştirmek için hiçbir zaman geç kalmış sayılmayız.

Öğrenmeyi hiçbir zaman bırakmayınız. Öğrenmeyi bir yaşam ödevi olarak kabul ediniz. Boş zamanlarınızı öğrenmeye ayırınız. Yeni şeyler öğrenmek sadece zihniniz için bir bilgi ziyafeti olmayacaktır, aynı zamanda ruhen de kendinizi iyi hissedeceksiniz. Hiçbir şey tembellik kadar insanın düşmanı değildir.

Yaşlılığınızdan dolayı geri çekilmeyiniz, dört duvarın arasına sıkışıp kalmayınız. Her yeni olaya ve tecrübeye açık olunuz. Yaşlılığı, ölümü bekleme dönemi olarak algılamayınız. Öğrenme ve ölüm, her yaşta mümkündür. Ama öğrenmeyi bırakmak, yaşayan ölü haline gelmekten farksızdır. Bir de olaya bu açıdan bakınız.

Yaşınızdan şikâyet etmeyi bırakıp, her yaşın yeni bir fırsat olduğunu kabul ediniz. Yeni bir yaş, daha önce göremediğiniz yeni fırsatları görebilme şansını size tanımaktadır. Bu fırsatları değerlendirerek, ömür boyu başarılı yaşlanma şansını yakalayabilirsiniz.

Yaşlanınca sosyal ilişkilerinizden vazgeçmek zorunda değilsiniz. Belki bazı dostlarınızdan kopmak zorunda kalmış olabilirsiniz, ama yaşlılıkta yeni ilişkilerin de kurulabileceğini görmezlikten gelmeyiniz. İnsan her yaşta ilişki kurabilir. Önemli olan sosyal ilişkiler için gereken koşulların yaratılmasıdır. Bu yüzden evden dışarı çıkmanız yeterlidir.

İnsan her yaşta sevgiye muhtaçtır. Eşinizle ilişkinizin yaşınızdan dolayı soğuması gerekmez. Kendinize bu konuda da bir şans tanıyın. Yaşlılıkta eş ilişkileri tabii ki yirmi yaşındaki ilişkiden farklı olacaktır. İyi ki de böyledir. Daha yumuşak, daha derin bir sevgiyle eşinize yaklaşarak, yaşlılıkta da sevginin sıcaklığını tatmayı ihmal etmeyiniz.

Vücudunuza biraz güveniniz. Onu oluruna terk etmeyiniz. Her gün 15-30 dakikalık bir yürüyüşe çıkmak, mucize yaratabilir. Deneyip bu mucizeyi bizzat yaşayınız. Sağlığın yaşla alakası yoktur. İnsan her yaşta hastalanabilir veya sağlıklı olabilir. 90 yaşında kronik hastalıklarla da boğuşabiliriz, ama hiçbir kronik hastalığa yakalanmayabiliriz. Hastalıkları kabullenmeyiniz. Aksine önlem alınız veya tedaviye hemen başlayınız. Ne kadar erken davranırsanız, sağlığınıza o kadar çabuk kavuşursunuz.

Gündelik yaşam ödevlerinizi yerine getirmekte zorluk çekiyorsanız, o zaman yardım istemekten utanmayınız, çekinmeyiniz. Birçok yaşlı özellikle çocuklarına yük olacağı düşüncesiyle, kendisine yardımcı olunmasını dile getirmemektedir. Hâlbuki çocuklarınız size yardımcı olmak istemektedir. Buna rağmen tabii ki özgür ve bağımsız bir fert olarak yaşamaya devam ediniz. Size yardımcı olunması halinde, yardımı reddetmeyiniz, ama yardıma da bağımlı hale gelmeyiniz.