InfoGero

Yaşam Dönemi Olarak Yaşlılık

14.12.2017 Prof. Dr. İsmail Tufan






Yaşlılarla sohbet ettiğimizde sık sık dile getirdikleri düşünce şudur: Yaşlılık hayatın en karmaşık dönemidir. Bu karmaşıklığı çözenlerin durumu iyi, çözmeyenlerin ise kötüdür.

Yaşlılar bu düşünceye tecrübelerinden hareket ederek varmaktadırlar. Yaşlılığın hem zorluklarını hem de kolaylıklarını bilmektedirler. Yaşlılığın zorlukları genellikle sağlık ve ekonomik boyutlara sahipken, kolaylıkları sorumluluktan muaflık olarak tanımlanabilir.

Geçenlerde bir yaşlıyla sohbete daldık. Cebinden bir bebek fotoğrafı çıkardı. Torunu olduğunu ve onu her şeyden çok sevdiğini söyledi. Ben de ona şunu sordum: Neden torunlarını her şeyden çok seviyorsun?

Yaşlı adamın verdiği cevap ilginçti: “Torunlarımızı çocuklarımızdan daha çok sevmemizin sebebi bence çocuklarımıza yeterince zaman ayıramamış olmamızdır. Gençken ekmek parası kazanmak zorundayız. Bu yüzden zamanımızın çoğu dışarıda geçiyor. Yaşlanınca çocuklarımızda kaçırdığımız fırsatı değerlendirmek istiyoruz. Çalışmadığımız için onlara ayıracak bol zamanımız var. Ayrıca torunların sorumluluğu da bize ait değil. Bu yüzden torunlarımızın sadece hoş olan yönleriyle meşgul oluyoruz. Sevmek, gezdirmek, çikolata almak gibi. Ama onların eğitiminden, geleceğinden, karının doymasından bizeler sorumlu değiliz. Bu da torun sevgisinin hoş olan yanıdır.”

Sözlerinde belli bir inandırıcılık var, ama kadınlar da erkekler kadar torunlarını seviyor. Buna karşın kadınlar genellikle çocuklarına da zaman ayırdılar. Onların çoğu iş hayatının dışında kaldılar. Yani gençken çocuğa daha zaman ayırdığımız için torunumuzda bunu telafi etmeye çalıştığımızı söyleyen yaşlı adamın görüşüne tamamen katılmak mümkün olmuyor.

Torunlardan söz ederken konu yaşam dönemi kavramında yoğunlaşmaya başladı. Yaşlı adama göre çocukluk, gençlik ve yaşlılık gibi yaşam dönemleri doğal şeylerdi. “Allah böyle yaratmış” diyor. Ancak tarihsel araştırmalar yaşam dönemlerinin eskiden farklı tanımlandıklarını ortaya koymuştur. Örneğin orta çağda yürümeye, kendisi giyinip soyunmaya, yemeğini kendisi yemeye başlayan çocuklar yetişkinlerden farklı değildi. Yetişkinlerle aynı işleri yapar aynı şekilde eğlenirlerdi. Çocuk ve yetişkinlik ayrımı bizim çağımızın bir düşüncesidir. Eskiden çocuklar bedensel yeteneklerine göre ailenin geçimine katkı sağlamak zorundaydı. Bu ise bize yabancı değildir. Örneklerine hala rastlıyoruz. Binlerce çalışan çocuk var. Tarih kitaplarını karıştırmadan da çocukluk ve yetişkinlik arasındaki sınırların akışkan olabileceğini görebiliyoruz.

Yaşlı adamın doğal dediği veya ilahi bir gücün yarattığına inandığı yaşam dönemleri tamamen insanın düşüncelerinden kaynaklanmaktadır. İnsanların doğal kabul ettiği yaşam evlerinden doğanın haberi yoktur. Doğa; çocuk, genç ve yaşlı kavramlarını bilmez. Bunlar gözlemlerimize verdiğimiz isimlerdir.

Çevremizde algıladığımız komplekslikten rahatsız oluruz. Bu yüzden kompleksliği azaltmak ve düzene koyma isteğine sahibiz. Kendimiz düzensiz olsak bile! Bu yüzden doğal süreçleri evrelere ayırmayı severiz. Ayrıca işimize gelen şekilde evreleri seçeriz. Yaşam evrelerinin işimize gelen türleri ise zamanla değişmektedir. Bugün çocukluk ve gençlik genel olarak eğitime ayrılmıştır. İşimize böyle geliyor. Çocuklar ve gençler çağımızın koşulları altında zamanlarını eğitime ayırmalıdır ki, toplumun geleceği güvence altına alınsın. Çocuk ve torun sevgisi bir yana, çocukluğu toplumun beklentilerine göre tanımlıyoruz. Çocuğumuza eğitim olanakları yaratırken, bunun sevgiden kaynaklandığını zannediyoruz. Halbuki bunun ardında sevgi duygusu yoktur, sadece toplumun çocukluk dönemini tanımlayışı ve toplumun beklentileri vardır.

Yaşlılık ise amaca uymuyor. Çünkü yaşlının ne eğitiminden ne de çalışmasından fayda elde edilebileceğine inanıyoruz. Bu yüzden de yaşlıları yük olarak görüyoruz. Yaşlılık karmaşık olgulardan biridir. Günlük yaşamın akıl-mantık silsilesi içinde geliştirdiğimiz modellerle açıklanamıyor. Bu yüzden yeni cevaplar arıyoruz. Yaşlanma ve yaşlılık bizden yeni cevaplar, düzenlemeler ve modeller geliştirmeyi talep etmektedir.