InfoGero

Yaşlılığı Dinle ve Dinlen

30.05.2018 Prof. Dr. İsmail Tufan






Biraz yaşlılıktan bahsedeceğim. Dinlerken dinlenin. Dinlenmeye ihtiyacınız var. Dinlemek için düşünmeniz gerekmez. Düşünüyor gibi yapın yeter. Mesela sorsam, yaşlılık ve trafik arasındaki ortak özellik nedir diye, cevabınız ne olurdu?

“Hem düşünmeye gerek yok diyorsun, hem de düşündürüyorsun” diye düşünenlerin uykusu kaçtı, ama siz de naif olmayın. Her söylenene inanmayın. Neyse cevap şudur: İkisi de doğaldır. Trafik kazalarının doğal ölüm sebebi sayıldığını biliyorsunuz. Bilmediğiniz şey, yaşlılıkta da ölümün doğallığıdır. Başkasının hayatı söz konusu olunca hayatı hafife alanlardan biri değilseniz, bunu anlarsınız. Örneğin Ramazan Bayramı kapıda. İki doğal sebepten ötürü hayatını kaybedecek olanları kurtarma şansımızın olmadığını kabul etmeliyiz.

Her şey Allah’tan. O gün bir şoför direksiyona geçecek, bir diğeri sokağa çıkacak. Karşıdan karşıya geçerken, o şoför de tam o sırada oradan arabasıyla tam gaz geçecek. Bu iki geçiş tamamen bir kaderdir, kimsenin önleyemeyeceği kaderden ötürü bir veya iki veya arabadaki diğerleri de hayatını kaybedecektir. Her şey Allah’tan. Kader. Yaşlanamadan hayatını trafikte kaybedenler kader kurbanıdır. Bu bir trafik suçu değildir. Ölüm ebedi uykudur. Uyku ise sağlıklıdır. Eskiden pasif bir durum olduğu zannedilirdi. Oysa bedenimiz uyurken son derece aktiftir. Dolayısıyla trafiğimiz sağlıklı bir kaderdir.

Yaş ilerledikçe daha az uyuruz. Sebebi belli değil. Uykunun da türleri var. Bazılarını dinlerken dinleniriz. Ninni gibi gelir, uyanıkken uyuruz. Dinlerken dinlendirmek, dinlenirken dinlenmek. Uyanıkken dinlendirmeyi başaranları dinleyerek dinleniniz.

Yaşlılığa da kafa yorma. Kafana takacak başka şeyler var. Şapka tak, taç tak, istersen küpe tak, ama yaşlılığı takma. Beni dinler, kendinden 15 yaş büyük olanı yaşlı kabul edersen, o zaman hiç yaşlanmazsın.

Bir de en tehlikeli yaşın ne zaman olduğunu soranlar var. Sanki o yaşın hangisi olduğunu bilirse, kendini koruyacak. Birincisi kaderini değiştiremezsin. İkincisi en tehlikeli yaş doğumun ile ölümün arasındaki herhangi bir yaştır. Hadi çık işin içinden. Durduk yerde mi, dinlerken dinlen diyorum.

Tekrar çocuk mu olmak isterdin? Sorun yok. Elimdeki kitap Peneoleppes savaşlarını anlatıyor. Belge yayınlarından çıkan Thukydides’in kitabında anlatınlar, günümüz yaşlanan insanları için geçerliliğini hâlâ koruyor. Kitabın her bir sayfası okunmaya değer. Aristofenes’i dinle. Bak diyor ki, yaşlılık ikinci çocukluktur. İnanmıyorsan yaşlan ve gör. Uzun yaşamanın şimdiye kadar keşfedilen tek çaresi de zaten yaşlanmaktır. Genç ve yakışıklı kalmanın çaresini de sen biliyorsun.

Yaşlıların tecrübeleri dillere destan. Herkes tecrübelerinden dolayı takdir eder gibi görünür. Aslında kimsenin takdir ettiği falan yok. Yaşlılara yönelik bir rol. Artistlik de diyoruz. Tabii ki yaşlılık tecrübe birikimidir. Tecrübe ise yaptığımız budalalıklardır. Kimin aklına akıllı bir iş yaptığına dayanan bir tecrübe geliyor. Ama yaptığınız budalalıkları saymakla bitiremezsiniz. Bu herkes için geçerlidir. Dolayısıyla kendinize kızmayın. Yaşlandıkça tecrübelerimiz çoğalır. Yaşlılık bizi budalalıktan korumaz, ama budalalıklarımızın vicdanımızı sızlatmasını sağlar. Bu ise iyiye doğru ilk adımdır. Yaşlılıkta kendimize katlanmayı ve kendimizi taşımayı öğreniriz. Bunun için ruhen ve bedenen hazır olmak gerekiyor. Asıl cevap bekleyen soru, buna hazır mıyız?...